Erken Müdahale
Yaşamın ilk yılları, çocuk gelişiminde oldukça kritik bir dönemdir. Tüm küçük çocuklar bu süre zarfında gelişimsel olarak hızlı ve önemli değişiklikler yaşarlar. Bu ilk yıllarda, gelecekteki ilerlemenin temelini oluşturan; temel fiziksel, bilişsel, dil (konuşma), sosyal iletişim ve kendini izleme becerilerinin gelişimi etkili olur.
Down Sendromlu çocuklar da tipik olarak belirli gelişim alanlarında gecikmelerle karşılaşırlar ve bu nedenle erken müdahale şiddetle tavsiye edilir. Eğitime doğumdan sonra herhangi bir zamanda başlanabilir, ancak ne kadar erken davranılırsa o kadar iyidir.
Erken müdahale, Down Sendromlu veya diğer engelli çocukların yaşayabileceği gelişimsel gecikmeleri ele almak için tasarlanmış sistematik bir terapi/eğitim, egzersiz ve aktivite programıdır. Uluslararası anlaşmalar ve sözleşmeler, bebekler ile yeni yürümeye başlayan çocukların gelişimini artırmak ve ailelerin çocuklarının ihtiyaçlarını anlamalarına/karşılamalarına yardımcı olmak amacıyla hak kazanan tüm çocuklara erken müdahale hizmetleri sağlanmasını şart koşmaktadır. Down Sendromlu bebekler için en yaygın erken müdahale hizmetleri; özel eğitim, fizik tedavi, konuşma ve dil terapisi ile oyun/uğraş terapisidir. Erken müdahale doğumdan kısa bir süre sonra başlamalı ve genellikle çocuk 3 yaşına gelene kadar devam etmelidir.
Erken müdahale, Down Sendromlu veya diğer engelli çocukların yaşayabileceği gelişimsel gecikmeleri ele almak için tasarlanmış sistematik bir terapi/eğitim, egzersiz ve aktivite programıdır. Uluslararası anlaşmalar ve sözleşmeler, bebekler ile yeni yürümeye başlayan çocukların gelişimini artırmak ve ailelerin çocuklarının ihtiyaçlarını anlamalarına/karşılamalarına yardımcı olmak amacıyla hak kazanan tüm çocuklara erken müdahale hizmetleri sağlanmasını şart koşmaktadır. Down Sendromlu bebekler için en yaygın erken müdahale hizmetleri; özel eğitim, fizik tedavi, konuşma ve dil terapisi ile oyun/uğraş terapisidir. Erken müdahale doğumdan kısa bir süre sonra başlamalı ve genellikle çocuk 3 yaşına gelene kadar devam etmelidir.
Down Sendromluların Gelişim Süreçleri
Gelişim, gebe kalmayla başlayan ve düzenli bir sırayla aşama aşama ilerleyen sürekli bir süreçtir. Dört gelişim alanının (kaba ve ince motor beceriler, dil becerileri, sosyal gelişim ve davranışsal uyum becerileri) her birinde, takip eden aşamalar için ön koşul olarak hizmet eden belirli kilometre taşları vardır. Çoğu çocuğun; haftalar, aylar veya yıllar cinsinden hesaplanabilen "anahtar yaş" olarak da adlandırılan belirlenmiş bir zamanda her dönüm noktasına ulaşması beklenir. Down Sendromuyla ilişkili belirli zorluklar nedeniyle bebekler, muhtemelen belirli gelişim alanlarında gecikmeler yaşayacaklardır. Down Sendromlu bir çocuğun gelişimini izlerken, dönüm noktasına ulaşılan yaştan ziyade ulaşılan dönüm noktalarının sırasına bakmak daha yararlıdır.
DOSD Merkezinde erken müdahale ve erken çocukluk eğitimi; 0-36 aylardaki Down Sendromlu bebeklere/çocuklara yöneliktir ve güçlü bir aile-eğitimci ya da aile-terapist iş birliği üzerine kurulmuştur.
Okul Öncesi ve Okul Çağı
dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB); okul öncesi ya da okul çağındaki Down Sendromlu çocukların, eğitim öncesi/sonrası becerileri ile iletişim ve sosyal etkileşim yeteneklerini kapsar. Ayrıca DEHB, çocukluk ve ergenlik döneminde yaygın olarak teşhis edilen bir durumdur ve aşağıdaki özelliklerin tutarlı bir şekilde gösterilmesi ile karakterize edilir:
Down Sendromlular da dahil tüm çocuklar bu özellikleri zaman zaman sergilerler. Ancak DEHB'i olan çocuklar bunları akranlarından çok daha yüksek bir derecede gösterirler ve bunu her ortamda (evde, okulda ve oyun sırasında) yaparlar.
Down Sendromlu çocuklarda DEHB sıklığı kesin olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte DEHB benzeri semptomlar, Down Sendromlu küçük çocuklarda, normal gelişim gösteren çocuklara göre daha yaygındır. DEHB'in resmî bir teşhisi yapılmadan önce diğer olası tıbbi durumlar, eğitim programlarındaki değişiklikler ve iletişim ihtiyaçları öncelikle ele alınmalıdır. Aşağıdakiler DEHB benzeri semptomlar gösterebilir ve dikkate alınmalıdır:
Down Sendromlu çocuklarda DEHB sıklığı kesin olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte DEHB benzeri semptomlar, Down Sendromlu küçük çocuklarda, normal gelişim gösteren çocuklara göre daha yaygındır. DEHB'in resmî bir teşhisi yapılmadan önce diğer olası tıbbi durumlar, eğitim programlarındaki değişiklikler ve iletişim ihtiyaçları öncelikle ele alınmalıdır. Aşağıdakiler DEHB benzeri semptomlar gösterebilir ve dikkate alınmalıdır:
İşitme ve Görme Sorunları
Down Sendromlu çocuklar işitme kaybı ve görme sorunlarına yatkındır. Dikkat güçlüklerine katkıda bulunabilecek kulak enfeksiyonları, gözlük ihtiyacı ile diğer görme ve işitsel teşhisler gibi durumları ekarte etmek için hem görme hem de işitme düzenli olarak değerlendirilmelidir.
Gastrointestinal Sorunlar
Down Sendromlu kişilerde çölyak hastalığı ve kabızlık riski yüksektir. Her iki teşhis de enerji, davranış ve huzursuzlukta değişikliklere neden olabilir.
Tiroid Sorunları
Down Sendromlu kişilerin yaklaşık %30'unda yaşamlarının bir döneminde tiroid hastalığı vardır. Çoğunda hipotiroidizm veya az aktif tiroid bezi vardır. Birkaçının aşırı aktif tiroid beziyle sonuçlanan bir hastalığı bulunmaktadır (graves hastalığı). Yetersiz çalışan bir tiroid bezi, diğer şeylerin yanı sıra çocuğu çok yorgun ve kayıtsız hâle getirebilir. Çok fazla tiroid aktivitesi ajitasyona ve huzursuzluğa neden olabilir. Bu nedenle her iki koşul da zayıf dikkat ve davranış gibi görünebilir.
Uyku Bozuklukları
Down Sendromlu kişilere sıklıkla çeşitli uyku bozuklukları teşhisi konur. Bu bozukluklar, pek çok farklı nedeni olan bir grup durumdur ancak hepsi yetersiz uyku ile sonuçlanır. Uyku eksikliği, huzursuzluk, zayıf dikkat, ruh hâli değişimleri, odaklanamama ve zorlayıcı davranışlarla da sonuçlanabilir.
İletişim
Down Sendromlu kişilerin etkili iletişiminin önünde birçok engel vardır. Özellikle bu farklılığa sahip çocukların alıcı dil becerileri genellikle ifade edici dil yeteneklerinden çok daha güçlüdür. Bir çocuk yaşadığı hayal kırıklığını dışa vurarak veya dikkatsizlikle ifade edebilir.
Eğitim
Down Sendromlu çocukların çok çeşitli öğrenme stilleri vardır. Bir çocuğun eğitim ekibinin, çocuk için en uygun olanı bulmadan önce materyali sunmanın birden fazla yöntemini denemesi gerekebilir. Materyal, çocuğun öğrenme stiline uygun olmayan bir şekilde sunulursa o çocuk sıkılmış, hiperaktif, kıpır kıpır veya dikkatsiz görünebilir.
Çocuğunuzda azalan dikkat süresi, dürtüsel davranış, aşırı kıpırdanma veya diğer yönlendirilmemiş motor faaliyetlerden endişe ediyorsanız, çocuk doktorunuza veya çocuk psikiyatrına danışmanız uygun olacaktır.
Davranış kaygısı ile başvuran Down Sendromlu bir çocuğu veya yetişkini değerlendirmenin ilk adımı, tanımlanan davranışla ilgili herhangi bir akut veya kronik tıbbi sorun olup olmadığını belirlemektir. Aşağıda, davranış değişiklikleriyle ilişkili olabilecek daha yaygın tıbbi sorunların bir listesi bulunmaktadır.
Çocuğunuzda azalan dikkat süresi, dürtüsel davranış, aşırı kıpırdanma veya diğer yönlendirilmemiş motor faaliyetlerden endişe ediyorsanız, çocuk doktorunuza veya çocuk psikiyatrına danışmanız uygun olacaktır.
Davranış kaygısı ile başvuran Down Sendromlu bir çocuğu veya yetişkini değerlendirmenin ilk adımı, tanımlanan davranışla ilgili herhangi bir akut veya kronik tıbbi sorun olup olmadığını belirlemektir. Aşağıda, davranış değişiklikleriyle ilişkili olabilecek daha yaygın tıbbi sorunların bir listesi bulunmaktadır.
Down Sendromlu çocuklarda görülen davranışsal zorluklar, normal gelişim gösteren çocuklarda görülenlerden özellikle farklı değildir. Bununla birlikte söz konusu zorluklar daha sonraki yaşlarda ortaya çıkabilir ve daha uzun sürebilir. Örneğin öfke nöbetleri tipik olarak 2 ve 3 yaşlarında yaygındır ancak Down Sendromlu bir çocuk için 3 ila 4 yaşlarında başlayabilir.
Down Sendromlu bir çocuktaki veya yetişkindeki davranışları değerlendirirken, bireyin alıcı ve ifade edici dil beceri düzeylerini bilmek önemlidir. Çünkü birçok davranış, iletişimdeki hayal kırıklığıyla ilişkilidir. Çoğu zaman davranış sorunları, Down Sendromlu kişinin daha etkili iletişim kurmasına yardımcı olacak yollar bularak çözülebilir.
Down Sendromlu yetişkinlerdeki davranış değişikliklerinin birçok potansiyel nedeni vardır. Bazı bireyler; sosyal ağların kaybı, büyük kardeşlerin ayrılması, sevdiklerin ölümü, evdeki değişiklikler ve anlamlı bir iş bulma zorluğuyla karşı karşıya kaldıkları için yetişkinliğe geçişte zorluk çekerler. Bireylerin bazıları da yaşlandıkça görme ve/veya işitme kaybı yaşar. Bu kayıplar, fark edilmez ve tedaviye başlanmazsa önemli davranış değişikliklerine neden olabilir. Hipotiroidizm, çölyak hastalığı, obstrüktif uyku apnesi, depresyon, gerileme ve Alzheimer hastalığı, davranış değişikliklerine neden olabilecek diğer sağlık sorunlarıdır. Down Sendromlu yetişkinlerin sağlık bakımı gereksinimlerine aşina olan tıp uzmanlarıyla yapılan düzenli kontroller, bahsi geçen durumları hızlı bir şekilde tanımlamanın veya bunlardan kaçınmanın en iyi yoludur.
Gerileme, genellikle geç çocukluk veya erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkan, önceden kazanılmış becerilerin kaybına atıfta bulunan nispeten yeni bir tanıdır. Bu durum kayıp haftalar veya aylar içinde ortaya çıkabilir ve dil, motor beceriler, kişisel bakım ile sosyal etkileşim gibi becerileri içerebilir. Gerilemenin birkaç farklı nedeni olabilir ve bir uzman doktor tarafından kapsamlı bir şekilde araştırılmalıdır. Sevdiğiniz kişinin arkadaşlarından ve ailesinden uzaklaşmaya, daha az konuşmaya, göz temasını azaltmaya, kompulsif davranışlarda bulunmaya, halüsinasyon görmeye veya agresif davranmaya başladığını fark ederseniz, doktorunuzdan randevu almanız önerilir. Gerileme, Alzheimer hastalığından farklıdır ve bazı durumlarda tedavi ile geri döndürülebilir.
Özel eğitim ihtiyacı olan/olmayan tüm çocuklar için arkadaşlıklar ve sosyal ilişkiler önemlidir. Sosyal içerme, öğrencinin tamamen özel eğitim veya normal eğitim sınıflarında eğitim görmesinden bağımsız olarak her engelli öğrenci için kritik bir konudur. Tüm bu senaryolarda eğitim alan öğrencilerin tamamı, eninde sonunda yetenek seviyelerindeki insanlarla etkileşim kurabilmeleri gereken topluluklarda yaşayacak ve çalışacaklardır. Sosyal içermenin kritik bileşenlerinden biri; öğrencilerin Down Sendromlu çocukları tanımaları, bu çocukların da kendilerini sınıfta ve okulda değerli katılımcılar olarak görmeleridir.
Down Sendromlu bir çocuktaki veya yetişkindeki davranışları değerlendirirken, bireyin alıcı ve ifade edici dil beceri düzeylerini bilmek önemlidir. Çünkü birçok davranış, iletişimdeki hayal kırıklığıyla ilişkilidir. Çoğu zaman davranış sorunları, Down Sendromlu kişinin daha etkili iletişim kurmasına yardımcı olacak yollar bularak çözülebilir.
Down Sendromlu yetişkinlerdeki davranış değişikliklerinin birçok potansiyel nedeni vardır. Bazı bireyler; sosyal ağların kaybı, büyük kardeşlerin ayrılması, sevdiklerin ölümü, evdeki değişiklikler ve anlamlı bir iş bulma zorluğuyla karşı karşıya kaldıkları için yetişkinliğe geçişte zorluk çekerler. Bireylerin bazıları da yaşlandıkça görme ve/veya işitme kaybı yaşar. Bu kayıplar, fark edilmez ve tedaviye başlanmazsa önemli davranış değişikliklerine neden olabilir. Hipotiroidizm, çölyak hastalığı, obstrüktif uyku apnesi, depresyon, gerileme ve Alzheimer hastalığı, davranış değişikliklerine neden olabilecek diğer sağlık sorunlarıdır. Down Sendromlu yetişkinlerin sağlık bakımı gereksinimlerine aşina olan tıp uzmanlarıyla yapılan düzenli kontroller, bahsi geçen durumları hızlı bir şekilde tanımlamanın veya bunlardan kaçınmanın en iyi yoludur.
Gerileme, genellikle geç çocukluk veya erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkan, önceden kazanılmış becerilerin kaybına atıfta bulunan nispeten yeni bir tanıdır. Bu durum kayıp haftalar veya aylar içinde ortaya çıkabilir ve dil, motor beceriler, kişisel bakım ile sosyal etkileşim gibi becerileri içerebilir. Gerilemenin birkaç farklı nedeni olabilir ve bir uzman doktor tarafından kapsamlı bir şekilde araştırılmalıdır. Sevdiğiniz kişinin arkadaşlarından ve ailesinden uzaklaşmaya, daha az konuşmaya, göz temasını azaltmaya, kompulsif davranışlarda bulunmaya, halüsinasyon görmeye veya agresif davranmaya başladığını fark ederseniz, doktorunuzdan randevu almanız önerilir. Gerileme, Alzheimer hastalığından farklıdır ve bazı durumlarda tedavi ile geri döndürülebilir.
Özel eğitim ihtiyacı olan/olmayan tüm çocuklar için arkadaşlıklar ve sosyal ilişkiler önemlidir. Sosyal içerme, öğrencinin tamamen özel eğitim veya normal eğitim sınıflarında eğitim görmesinden bağımsız olarak her engelli öğrenci için kritik bir konudur. Tüm bu senaryolarda eğitim alan öğrencilerin tamamı, eninde sonunda yetenek seviyelerindeki insanlarla etkileşim kurabilmeleri gereken topluluklarda yaşayacak ve çalışacaklardır. Sosyal içermenin kritik bileşenlerinden biri; öğrencilerin Down Sendromlu çocukları tanımaları, bu çocukların da kendilerini sınıfta ve okulda değerli katılımcılar olarak görmeleridir.
Ev Merkezli Aile Eğitimi
Down Sendromlu çocuklara sürekli ve sistematik müdahale gerektiğinden eğitim etkinlikleri, ailelerin ve kardeşlerin programa katılımını gerektirir. Ev merkezli aile eğitiminde ailelerin, kendi çocukları için ev eğitimcisi olmaları yönünde gerekli becerileri kazanmaları sağlanır. Aileler sistematik olarak planlanmış dönemlerde düzenli olarak DOSD Merkezini ziyaret ederler; eğitimciler ise evde yürütülecek çalışmalarda aileleri yönlendirmek üzere düzenli aralıklarla ev ziyaretlerinde bulunurlar. Ailelere yönelik çalışmalar, çocukların kurumda öğrendikleri yeni becerileri önce evlerine, daha sonra ise diğer sosyal ortamlara genellemelerine yardımcı olur.